Kısa ve Neşeli Kaçamak, Alsace Noel Pazarları
Işıl ışıl sokaklar, süslü ağaçlar, etrafı saran sıcak şarap kokusu…
Ülkemizde gittikçe ünlenen Alsace Bölgesini Aralık’ın 2.haftası hep beraber uyumlu ve neşeli bir grupla 50 kişi hep beraber gezdik.
7-8 sene önce biz Alsace Turları yaptığımızda birçok insan haritada yerini bile bilmiyorken, son dönemlerde Noel Pazarlarını ziyaret etmek bizler için yurtdışı rotalarının en başında gelmeye başladı.
Bunu tüm bölgede hissetmek mümkün, sokaklarda pek çok Türkçe konuşan insanla kaşılaşıyoruz.
Gezimizin ilk durağı 3 saatlik pek de uzun olmayan bir uçuşla Strasbourg, burası aynı zamanda 3 gece bize de ev sahipligi yapacak.
Otelimizin şehrin hemen göbeğinde yer almasının avantajını da kullanarak gelir gelmez kendimizi sokaklara bırakıyor ve ilk gece yürüyüşüyle keşfe çıkıyoruz.
Böylece şehri öğrenmeye başlıyoruz. 3 gün boyunca gündüzleri gezdiğimiz şehirler ve pazarlar dışında kalan vakitleri Strasbourg’da geçireceğiz.
Gezi sonunda hemen hemen hepimiz Strasbourg’u evimiz gibi rahatça gezecek duruma geleceğiz:)
Burada Kleber Meydanı’nda dev yılbaşı ağacı bizi karşılıyor. Kleber Meydanı pazarı aynı zamanda pazarların merkezi niteliğinde.
Ertesi gün Fransa sınırından ayrılıp ilk şehrimiz Almanya’nın kaplıcaları ve kumarhanesiyle ünlü sehri Baden Baden’e doğru yoldayız.
Tam bir sakin şehir, şık sokakları, tatlı pastacıları ve tabiki her bir tarafı süslenmiş yapılarıyla yavaş yavaş noel ruhuna giriyoruz.
Sonraki durağımız aynı zamanda tarihi ve şirin bir butik otelde ögle yemeği alacağımız Frieburg. Burada yapmış olduğumuz sürpriz doğum günü partisi çok şaşırtıyor.
Şehirde bir yandan Alman etkisini hissederken, bir yandan noel pazarlarının coşkusunu deneyimliyoruz.
Burası aynı zamanda gezi boyunca pek çok örneğini göreceğimiz, 700 yıllık, görkemli Münster Katedrali’ne de ev sahipliği yapıyor.
Gün yavaş yavaş biterken kısa bir yolculuğun ardından kendisini ‘’ Capital of Cristmas’’ diye adlandıran ev sahibi şehrimize geri dönüyor, Noel Pazarlarını geziyoruz.
Otelimizin etrafında bulunan pek çok ünlü markadan ve her bütçeye uygun mağazalardan alışveriş yapmak mümkün, Tabi bol bol yapıyoruz da:)
3.Gün bu sefer ada olarak nitelendirilen Strasbourg’un etrafını nehirden tekne ile geziyoruz.
Teknelerin yolculuğu sırasında su seviyelerinin eşitlenmesini beklemek, eşitlendğinde açılan ahşap kapılardan geçerek hareket etmek, ayrı bir deneyim. Avrupa Parlementosu, Petit France… pek çok noktayı bu tur sırasında görmek mümkün.
Tekne Turu ardından gezimizin en sevimli iki durağı Alsace Köyleri Obernai ve Riquewihr. Noel’i en çok buralarda hissediyoruz bence. Küçücük sokaklar, her biri sanat eseri denebilecek çikolata dükkanları, bölgeye özel yapılarla minicik köyler.
Günün son durağı ise masal şehri olarak da anılan Şarap Yolu’nun başkenti Colmar.
Bölgenin gecesi en renkli şehri aynı zamanda. Little Venice, binalarında ışık gösterileri, lunaparkları ile ünvanını hak ettiği kesin.
Son gün Strasbourg’a hoşcakal deme zamanı…
Bu sefer sınırı geçip yönümüzü İsviçre’ye çevireceğiz.
Bölgenin gelişmiş şehirlerinden turistik olarak olarak pek ünlenmese de Alsace Bölgesi’nin ikinci büyük şehri Mulhose’dayız.
Kısa bir yürüyüş sonrası, belediye binası meydanı ve noel pazarını gezip, hediyelik eşya mağazalarından son hediyeliklerimizi alıyoruz.
Son durağımız aynı zamanda dönüş şehrimiz olan Basel. Gelişmiş endüstrisi, modern binaları ile artık büyük bir şehirde olduğumuzu hissediyoruz.
Dönmeden önce şehir meydanında kurulan yerel pazarı ziyaret ediyoruz. Öğle yemeği için en iyi alternatifin pazarda kurulan sokak lezzetleri olduğunu düşünerek, birbirinden farklı lezzetlerin tadına bakıyoruz.
Gezi boyunca kimi zaman Alsace köyleri, kimi zaman gelismiş şehirler, pazarlar, alışverişler, renkli minik duraklar her şeyden
biraz biraz yaşayarak, en çok da noel coşkusunu ve ışıkların, müziğin mutluluğunu da içimize alarak yeni bir yıla merhaba demek için dönüyoruz.
Seneye bu sefer de nehir gemisiyle farklı bir rotadan Noel Pazarları’na gitmek için çalışmalara başladık, takipte kalın.
Ezgi Karaer
20.12.2019
